AKP Döneminde Türkiye-AB İlişkileri: Duygular ve Dış Politika – Erman Ermihan

29 Ekim 2025
8 dk okuma süresi

Bu genişletilmiş özet, 21 Şubat 2025 tarihinde Kadir Has Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü’nde başarıyla savunulan ve danışmanlığını Prof. Dr. Sinem Akgül Açıkmeşe’nin yaptığı Turkey-EU relations in the AKP Era: Emotions and foreign policy” başlıklı doktora tezi için hazırlanmıştır. 

Giriş 

Bu tez, Adalet ve Kalkınma Partisi (Ak Parti-AKP) döneminde, 2002’den 2023’e kadar olan süreçte Türkiye-AB ilişkilerinin duygusal tipolojisini incelemektedir. Duygular, Uluslararası İlişkiler (Uİ) alanında giderek daha fazla tanınan bir boyut haline gelmiş olsa da, dış politika söylemini zaman içinde şekillendirmedeki sistematik rolleri yeterince incelenmemiştir (Crawford, 2000). Geleneksel yaklaşımlar genellikle maddi ve stratejik faktörleri vurgularken, bu araştırma, duygusal anlatıların uzun vadeli siyasi dönüşümleri anlamada aynı derecede merkezi olduğunu göstermektedir. 

Türkiye-AB ilişkileri, tek bir iktidar partisinin görev süresi içinde başlangıçtaki iyimserlikten uzaklaşmaya ve nihayetinde seçici işbirliğine doğru kaydığı için ilgi çekici bir vaka sunmaktadır. Bu tez, şu temel araştırma sorusuna yanıt aramaktadır: AKP döneminde Türkiye-AB ilişkilerinde duyguların bir tipolojisi nasıl belirlenebilir ve bu duygular, literatürde yerleşik olan Avrupalılaşma (2002-2005), Avrupa’dan Uzaklaşma (2005-2016) ve “İşlemselcilik” (transactionalism) (2016-2023) olarak adlandırılan farklı tarihsel evrelerle nasıl örtüşmektedir? (Aydın-Düzgit & Kaliber, 2016; Dimitriadi vd., 2018). Bu soruyu yanıtlayarak, tez, söylem analizini Türkiye-AB ilişkilerinin yerleşik dönemlendirmeleriyle birleştiren bir duygusal tipoloji geliştirerek daha geniş Uİ literatürüne katkıda bulunmaktadır. Bu çalışma, duyguların dış politika kararlarıyla doğrudan bir nedensellik bağı kurduğunu iddia etmek yerine, duygusal tonlardaki değişimlerin siyasi gelişmelerle nasıl paralel gittiğini gözlemlemek için yapılandırılmış bir çerçeve sunmayı amaçlamaktadır. 

Yöntem 

Çalışma, Duygu Söylem Analizi (DSA) ile nitel içerik analizini birleştiren karma bir yöntem kullanmaktadır (Koschut, 2018). Bu yaklaşım, hem söylemin nitel derinliğini hem de kodlanmış verilerin sistematik tutarlılığını sağlamaktadır. Cumhurbaşkanları, başbakanlar, dışişleri bakanları ve AB bakanları dahil olmak üzere yedi üst düzey AKP’li siyasetçinin (Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Egemen Bağış, Mevlüt Çavuşoğlu ve Ömer Çelik) yaptığı 1.739 konuşmadan oluşan bir derlem sistematik olarak incelenmiştir. 

Analizin temelini, bu çalışma için özel olarak geliştirilmiş, 27 ayrı duyguyu içeren bir kodlama kılavuzu oluşturmaktadır. Güven, beklenti ve gurur gibi olumlu duygulardan, rahatsızlık, hüsran ve gücenme gibi olumsuz duygulara kadar uzanan bu kodlama kılavuzu, siyasi söylemdeki duygusal ifadelerin tutarlı bir şekilde tanımlanması ve yorumlanması için yapılandırılmış bir çerçeve sağlamıştır. Metodolojik şeffaflığı ve bulguların güvenilirliğini artırmak amacıyla, örnek kodlama süreci dört bağımsız kodlayıcının katılımıyla yürütülmüş ve uyumlaştırma oturumlarıyla kodlayıcılar arası tutarlılık sağlanmıştır. Bu metodolojik seçim, özellikle Türkçe siyasi söylem için kapsamlı duygu veri tabanlarının eksikliği göz önüne alındığında, mevcut otomatikleştirilmiş modellerin sınırlılıklarını aşmayı hedeflemiştir. 

Bulgular 

Bulgular, üç evre boyunca belirgin duygusal tipolojiler ortaya koymaktadır. 

Avrupalılaşma (2002–2005) döneminde siyasi söyleme beklenti, güven ve iyimserlik gibi olumlu duygular hakim olmuştur. Türk liderler, AB standartlarına uyumun sadece tam üyelik getirmeyeceğine, aynı zamanda Türkiye’nin modernleşmesi ve demokratik konsolidasyonu için bir “çapa” görevi göreceğine dair güçlü bir inanç ifade etmişlerdir. Bu dönemdeki söylem, AB üyeliğinin bir “medeniyet tercihi” olduğu ve her iki taraf için de barış, istikrar ve güvenlik açısından olumlu sonuçlar doğuracağı mesajını güçlü bir şekilde yansıtmıştır (Müftüler-Baç, 2005). 

Avrupa’dan Uzaklaşma (2005–2016) döneminde müzakerelerin başlamasıyla birlikte, özellikle Kıbrıs sorunu gibi engellerin ortaya çıkmasıyla duygusal manzara daha karmaşık bir hal almıştır. Bu dönem, rahatsızlık, hayal kırıklığı ve kararsızlık ile karakterize edilmiştir. Söylemlerde reformları sürdürme kararlılığı devam etse de, AB’nin algılanan tutarsızlıkları, çifte standartları ve müzakere sürecini yavaşlatan siyasi engellerine yönelik eleştiriler artmıştır. Erdoğan’ın söyleminde, Türkiye’nin kendi “Ankara kriterlerini” oluşturduğu ve yoluna devam edeceği yönündeki ifadeler, AB’ye karşı artan bir özgüven ve aynı zamanda bir sitemi yansıtmıştır. 

İşlemselcilik (2016–2023) döneminde ise 2016’daki darbe girişimi ve özellikle sığınmacı kriziyle birlikte ilişkiler pragmatik bir zemine otururken, duygusal manzara daha çatışmalı bir yapıya bürünmüştür. Bu dönemde, Türkiye’nin kritik anlarda AB’den yeterli destek görmemesinden kaynaklanan rahatsızlık ve gücenme gibi duygular belirginleşmiştir. Buna karşılık, özellikle göç yönetimi gibi alanlarda karşılıklı çıkarların tanınmasıyla şekillenen koşullu bir güven de söylemde yer bulmuştur. Önemli bir bulgu olarak, bu dönemin “duygudan arınmış” olmadığı; aksine, ilişkiler çıkar odaklı göründüğünde bile duygusal ifadelerin (hem olumlu hem de olumsuz) söylemin ayrılmaz bir parçası olarak kaldığı tespit edilmiştir. 

Katkılar ve Çıkarımlar 

Bu tez, literatüre çeşitli düzeylerde katkı sunmaktadır. İlk olarak, konu ve içerik özgünlüğü sunarak Türkiye-AB ilişkilerinin ilk sistematik duygusal tipolojisini ortaya koymaktadır. İkinci olarak, siyaset psikolojisi, ontolojik güvenlik çalışmaları ve Uİ teorisindeki literatüre dayanarak, bu alanlar arasında köprü kurmaktadır. Üçüncü olarak, DSA’yı söylem temelli içerik analiziyle bütünleştirerek ve bağlama özgü 27 duyguluk bir Türkçe kodlama kılavuzu oluşturarak metodolojik bir yenilik getirmektedir. Dördüncü olarak, duyguların diplomatik retoriği nasıl desteklediğini ve AB-Türkiye ilişkilerini nasıl etkilediğini vurgulayarak politika ile ilgili içgörüler sunmaktadır. Bulgular ayrıca, beklenti ve gücenme gibi duyguların sabit sınırları aştığını ve evreler arasında dinamik olarak etkileşime girdiğini göstererek literatürdeki katı dönemlendirmelere meydan okumaktadır. 

Bu teorik ve metodolojik yeniliklerin ötesinde, tez somut akademik etkisini de göstermeyi amaçlamıştır. Araştırmanın çerçevesi ve temel bulguları, prestijli uluslararası dergilerde birden fazla makalenin temelini oluşturmuştur. Bunlar arasında Journal of European Integration‘da yayımlanan “Emotions and norms in the Syrian refugee crisis” (Akgül Açıkmeşe & Ermihan, baskıda); Critical Studies on Security‘de yer alan “End of jouissance, start of resentment” (Ermihan, 2024); ve “Feeling Imagined Spaces: Emotional Geographies in the EU-Turkey Relations” (Karamık & Ermihan, 2023) başlıklı makaleler bulunmaktadır. 

Sonuç 

Bu tez, AKP döneminde Türkiye-AB ilişkilerini şekillendiren duygusal akımları kapsamlı bir şekilde analiz etmektedir. Çalışma, Avrupalılaşma, Avrupalılaşmadan Uzaklaşma ve İşlemsellik dönemleri boyunca duygusal tipolojileri sistematik olarak izleyerek duyguların uluslararası ilişkilerdeki kurucu rolünü vurgulamaktadır. Söylemin çevresel bir unsuru olmaktan ziyade, duyguların siyasi anlatıların içine yerleştiği ve işbirliği, çekişme ve kriz anlarında liderler tarafından stratejik olarak kullanıldığı gösterilmiştir. 

Kaynakça 

Aydın-Düzgit, S., & Kaliber, A. (2016). Encounters with Europe in an Era of Domestic and International Turmoil: Is Turkey a De-Europeanising Candidate Country? South European Society and Politics, 21(1), 1–14. 

Crawford, N. C. (2000). The Passion of World Politics Propositions on Emotion and Emotional Relationships. International Security, 24(4), 116–56. 

Dimitriadi, A., Kaya, A., Kale, B., & Zurabishvili, T. (2018). EU-Turkey Relations and Irregular Migration: Transactional Cooperation in the Making. FEUTURE Online Paper No. 16. 

Ermihan, E. (2024). End of jouissance, start of resentment: a Lacanian critical security approach to Turkey’s relations with the West. Critical Studies on Security

Ermihan, E., & Akgül Açıkmeşe, S. (2024). Emotions and norms in the Syrian refugee crisis: the comparative responses of the EU and Turkey. Journal of European Integration, 46(5), 751-773. 

Karamık, İ., & Ermihan, E. (2023). Feeling Imagined Spaces: Emotional Geographies in the Turkey-EU Relations. Uluslararası İlişkiler, 20(77), 71-88. 

Koschut, S. (2018). Speaking from the Heart: Emotion Discourse Analysis in International Relations. M. Clément & E. Sangar (Ed.), Researching Emotions in International Relations: Methodological Perspectives on the Emotional Turn (ss. 277–301). Palgrave Studies in International Relations. 

Müftüler-Baç, M. (2005). Turkey’s Political Reforms and the Impact of the European Union. South European Society and Politics, 10(1), 17–31. 

Erman Ermihan

Erman Ermihan, Bilkent Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapmaktadır. 2025 yılında Kadir Has Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünde doktorasını tamamlayan Ermihan, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde aynı bölümde lisans eğitimini aldıktan sonra Sabancı Üniversitesi’nde Siyaset Bilimi alanında yüksek lisans derecesini kazanmıştır. Çalışma ve ilgi alanları arasında Türkiye-Avrupa Birliği ilişkileri, Türk Dış Politikası, ontolojik güvenlik ve dış politikada kimlik ve duygular yer almaktadır. Yayınları Journal of European Integration, Turkish Studies, All Azimuth ve Uluslararası İlişkiler gibi dergilerde basılmıştır.

Bu yazıya atıf için: Erman Ermihan, "AKP Döneminde Türkiye-AB İlişkileri: Duygular ve Dış Politika – Erman Ermihan" Global Panorama, Çevrimiçi Yayın, 29 Ekim 2025, https://www.globalpanorama.org/2025/10/akp-doneminde-turkiye-ab-iliskileri-duygular-ve-dis-politika-erman-ermihan/

Bülten Aboneliği

Sosyal Medyada Paylaşın

PDF Kaydedin / Çıktı Alın

Copyright @ 2025 Global Academy. Design & Development brain.work

Çevrimiçi olarak yayımlanan yazıların tüm telif hakları Panorama dergisine aittir. Aksi belirtilmediği sürece, yayımlanan yazılarda belirtilen görüşler yalnızca yazarına / yazarlarına aittir. UİK, Global Akademi, Panorama Yayın Kurulu ile editörleri ve diğer yazarları bağlamaz.

Bülten Aboneliği

Güncellemelerden haberdar olmak için bültenimize abone olun.