Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başladığı günden bu yana Ukrayna’nın enerji altyapısı, Rus istihbarat aygıtlarının en önemli stratejik hedeflerinden biri olmuştur. Enerji hizmeti alma hususunda sıkıntıya düşecek asker ve sivillerin moral motivasyonunun zaafa uğratılması; savaş sürecinde Ukrayna’ya destek veren Batılı güçlerin politik ve ekonomik baskı altına alınması; Ukrayna ordusunun sahadaki lojistik faaliyetlerinin ve komuta-kontrol kabiliyetlerinin aksatılması, Rus istihbaratının Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik sabotaj ve vur-kaç nitelikli saldırılarının temel hedefleri arasında yer almaktadır.
Söz konusu saldırıların gerçekleştirilmesinde Rus istihbaratı birbirinden farklı aktörleri ve saldırı taktiklerini kullanmak suretiyle hibrit bir modeli sahaya yansıtmaktadır. Rus askerî istihbarat aygıtı GRU ve Rus iç istihbarat aygıtı FSB, Ukrayna enerji altyapısına yönelik sabotaj ve vur-kaç faaliyetlerinde başı çeken iki aktör olarak öne çıkmaktadır. FSB’nin, her ne kadar bir iç istihbarat yapılanması hüviyetine sahip olsa da Rusya’ya komşu tüm ülkelerde istihbarat faaliyetleri icra etmekle de yükümlü olduğunu bu noktada hatırlatmakta fayda vardır. Rus istihbaratının Ukrayna’da, GRU ve FSB güdümündeki bölge-değerlendirme hücrelerini, Rusya’ya yakın özel askerî şirketleri ve proxy yerel ağları etkili kullanabilme kapasite ve kabiliyeti, Ukrayna gizli servisleri GUR ve SBU’nun Ukrayna’nın enerji altyapısını korumasını zorlaştırmaktadır.
Ukrayna enerji altyapısı, özellikle de 2022 yılı sonlarına doğru Rus istihbarat aygıtları ve bu aygıtların ürettiği istihbarat doğrultusunda Rus ordusu tarafından yoğun bir şekilde hedef alınmaya başlanmıştır. 10 Ekim 2022’de Rusların Ukrayna’nın elektrik şebekesini hedefleyen geniş çaplı füze ve dron saldırıları dalgası Ukrayna genelinde ciddi zafiyetlere sebep olurken bu saldırıdan yaklaşık bir ay sonra yine Rus istihbarat aygıtlarının hedefleme çalışmaları neticesinde gerçekleştirilen yeni dalga saldırılarla Ruslar, Ukrayna’nın önemli trafo merkezlerine ve enerji tesislerine ciddi zararlar vermişlerdir.
Rus güçleri, hedefli enerji altyapısı operasyonlarına 2023’te de devam etmiştir. Rus istihbaratı destekli Rus askerî taktik unsurlarının, kritik bir hidroelektrik tesisi de barındıran Nova Kakhovka barajını 6 Haziran 2023 tarihinde tahrip etmesi, Rusların 2023’te Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik olarak gerçekleştirdiği en önemli saldırılardan biri olmuştur. 2023 yılı sonu 2024 yılı başı itibariyle ise GRU ve FSB’nin hedefleme çalışmalarında taktik değişikliğe gittiği görülmektedir. Bu tarihlerden itibaren Ruslar, büyük şebekeleri çökertmekten ziyade, Ukrayna genelinde dağınık halde bulunan nispeten daha küçük trafo merkezlerini, iletim hatlarını ve dağıtım noktalarını hedef almaya başlamıştır. Proxy (vekil) yerel ağlardan/hücrelerden, siber aktörlerden sağlanan bilgilerin ve lojistik desteğin bu çalışmalarda Rus istihbaratının işini kolaylaştırmış olma ihtimali yüksektir.
Rus istihbaratının ve ordusunun Ukrayna enerji altyapısına yıkıcı darbeler vurduğu tarihler genellikle kış aylarıdır. 19-20 Kasım 2024 ve 15 Ocak 2025 tarihlerinde de Ruslar yeniden büyük bir saldırı dalgasıyla Ukrayna’nın gaz ve enerji tesislerini füze ve dron saldırılarıyla hedef almış, çok sayıda tesise ağır hasar vermişlerdir. Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik Rus saldırılarının en önemlilerinden biri de bu makalenin yazıldığı tarihlerde, 20-21 Ekim 2025’te gerçekleşmiş, Ruslar, Ukrayna’nın kuzeyinde bulunan Chernihiv ve çevresindeki enerji tesislerine saldırarak yüzbinlerce Ukraynalının enerjiye erişimini engellemiştir.
Rus istihbaratının, bu ve benzeri saldırıları savaşın başlamasından itibaren kış aylarında yoğunlaştırması Ukrayna halkının ve ordusunun kış yükünü artırmayı ve Ukrayna’ya ek maliyetler çıkarmayı amaçlamaktadır. Sivil dayanıklılığın kırılması ve halkın/ordunun moral motivasyonun bozulması iki temel stratejik hedeftir. Kış aylarında gerçekleşen elektrik ve ısı kesintileri, soğuk aylarda sivil halkın hoşnutsuzluğunu artırıcı ve savaş karşıtı tavırları tetikleyici niteliktedir. Rus istihbarat aygıtlarının ve Rus siyasi karar alıcıların, Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik saldırıların hem Ukrayna iç siyasetini hem de uluslararası yardım dinamiklerini negatif yönde etkileyeceğini bilerek bu saldırıları planladığı açıktır.
Enerji altyapısı hedefli saldırılar, Ukrayna ordusunun lojistiğini de sekteye uğratmakta ve komuta-kontrol mekanizmasının zayıflamasına sebep olmaktadır. Enerji hatlarında meydana gelen uzun süreli kesintiler; iletişim, demiryolu/istasyon altyapısı ve lojistik merkezlerin işleyişi noktasında Ukrayna ordusunun ve istihbaratının harekât kapasitesini ciddi anlamda sarsmaktadır. Tahrip olan ve zarar gören enerji tesislerinin onarımı sivil kaynakların bu onarım faaliyetlerine kanalize edilmesini de gerektirdiğinden Ukrayna ordusu cephede daha az kaynak kullanmaya zorlanmaktadır.
Ukrayna’nın enerji altyapısının hedef alınması, Rus istihbarat aygıtları ve siyasi karar alıcılar için dolaylı bir stratejik hedef de barındırmaktadır. Bu dolaylı hedef Avrupa’dır. Ukrayna’nın kritik öneme sahip enerji altyapısının tahrip edilmesi sadece Ukrayna’yı değil, dolaylı yoldan Avrupa’yı da etkilemektedir. Ukrayna enerji altyapısı ve önemli tesisleri aynı zamanda bölgesel enerji tedarik zincirinin bir parçasıdır. Bu altyapı ve tesislerin zarar görmesi özellikle de Ukrayna’ya komşu Avrupa ülkelerinde ekonomik ve siyasi etkiler yaratabilecek potansiyele sahiptir. Bu açıdan bakıldığında, Ukrayna’nın enerji tesislerinin ve altyapısının korunmasının, Ukrayna ile birlikte Avrupa’nın enerji güvenliğinin sağlanması açısından da önemli olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.
Aktörler açısından bakıldığında, Rus askerî istihbarat aygıtı GRU’nun, Rusya-Ukrayna Savaşı’nda yaklaşık üç yıla yayılan hedefli enerji altyapısı saldırılarının baş aktörü olduğu görülmektedir. GRU, gerek sahadaki özel operasyon birimleriyle gerekse de siber saldırı ekipleriyle Ukrayna’nın enerji sistemlerine en büyük zararı veren aktör konumundadır. GRU’nun siber/dijital sabotajlarından sorumlu yapılanması olan Birim-29155, Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik olarak gerçekleştirilen saldırılarla ilişkilendirilen en kritik birimdir. Rus iç istihbarat aygıtı FSB de bölgesel istihbarat ağları, yerel istihbarat hücreleri, lojistik destek birimleri ve vekilleri (proxy) ile Ukrayna’daki enerji altyapısı saldırılarının bir diğer önemli aktörüdür. Hedefli keşif ve sabotaj konusunda uzman birimlere sahip olan FSB, Ukrayna için tahrip gücü yüksek bir tehdit oluşturmaya devam edecek gibi görünmektedir.
GRU ve FSB gibi iki temel aktörün yanında, uluslararası literatürde PMC kısaltmasıyla anılan özel askerî şirketler de Ukrayna’nın enerji tesislerine yapılan saldırılarda kullanılan önemli araçlardan biri olarak öne çıkmaktadır. Maddi kazanç karşılığında özel muharebe ve güvenlik desteği sağlama fonksiyonlarını yerine getiren bu şirketler Ruslar için oldukça kullanışlı aygıtlardır. Bu tip bir operasyonel aracın kullanımı, sabotaj eylemlerinin inkâr edilebilirliği açısından da avantaj sağlamaktadır. Sivil kaynaklardan devşirilen bilgisayar korsanlarının da Ukrayna’nın enerji şebekelerine yönelik veri silme/bozma çalışmalarında Rus istihbarat aygıtları tarafından gerek kısa gerekse de uzun vadede etkili kullanılan aktörler olduğunu da not etmek gerekir.
Bahsi geçen aktörler; Ukrayna’daki kritik trafo merkezlerine, gaz dağıtım istasyonlarına, lokal küçük trafolara ve istasyonlara, tek seferlik ya da sistematik saldırılarla zarar vermektedir. Ruslar büyük enerji tesislerine saldırıları dron ve füze saldırılarıyla gerçekleştirirken, nispeten küçük tesislere yapılan saldırılar kablo kesme, kundaklama ya da sevkiyat sabote etme gibi faaliyetleri içermektedir. Rus istihbarat aygıtlarının Ukrayna’ya silah ve mühimmat sağlayan Batılı ülkelerde gerçekleştirdikleri sabotajlar ise istihbarata dayalı sabotajların bir başka boyutunu oluşturmaktadır. Bu durum, Rusya’nın savaşı Avrupa geneline yayabilme potansiyelini gösteriyor olması açısından da önemlidir.
Sonuç olarak, Rusya’nın Kırım’ı 2014 yılında işgalinin ve hukuksuz ilhakının devamı niteliğinde olan ve 2022’nin Şubat ayından bu yana devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı’nda, Ukrayna’nın enerji altyapısına yönelik saldırıların arkasındaki iradeyi tek bir istihbarat yapılanmasıyla sınırlamak zor görünmektedir. Enerji altyapısı saldırılarında Ruslar, operasyonel çeşitlilik anlayışları doğrultusunda, GRU ve FSB güdümlü askerî ve yarı-askerî operasyonlar yanında, çeşitli sivil aktörleri kullanmak suretiyle inkâr edilebilirliği yüksek çok sayıda operasyona imza atabilmektedir. Taktiksel açıdan bakıldığında Rus istihbaratının, Ukrayna’daki siviller ve Ukraynalı askerler için hayatı zorlaştıracak nitelikteki enerji altyapısı saldırılarına önümüzdeki süreçte de çok aktörlü ve operasyonel çeşitliliği koruyan bir anlayışla devam edeceği değerlendirilmektedir.