İntervizyon: Hibrit Savaşın Gölgesinde Bir Şarkı Yarışması – Rabia Karakaya Polat

14 Ekim 2025
9 dk okuma süresi

20 Eylül 2025’te Moskova’da düzenlenen İntervizyon şarkı yarışması, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden sonra bozulan uluslararası imajını onarma çabalarının en görünür örneklerinden biri. Bu yüzden bu organizasyonu salt bir şarkı yarışması olarak görmek eksik olur. İntervizyon, Rusya’nın yalnızca yumuşak güç kapasitesini geliştirme ve sergileme girişimi değil, aynı zamanda Batı ile sürdürdüğü hibrit savaşın kültürel boyutunun bir parçası. 

Rusya bugün Batı ile yalnızca askeri cephede değil, hibrit savaşın farklı alanlarında da karşı karşıya geliyor. Avrupa’da art arda yaşanan hava sahası ihlalleri, dron saldırıları, dezenformasyon ve manipülasyon operasyonları bunun somut göstergeleri. Polonya’ya sızan Rus dronları NATO’nun ortak hava savunma tatbikatı başlatmasına yol açarken, Estonya ve Baltık bölgesindeki ihlaller ittifakı sürekli alarmda tutuyor. The Economist’e göre Rusya’nın hava sahası ihlalleri geçtiğimiz yıl neredeyse iki katına çıktı. İngiltere ve Belçika’daki havaalanlarına yönelik siber saldırılar Avrupa’nın kritik altyapılarının test edildiğini ortaya koyarken, Romanya seçimleri öncesinde yürütülen çevrimiçi dezenformasyon kampanyaları da seçim sonuçlarını gölgelemeyi hedefledi

Tüm bu askeri ve siber hamlelerin yanında Moskova, İntervizyon gibi kültürel projeler aracılığıyla kendini yalnızca bir “sert güç” değil, aynı zamanda “yumuşak güç” unsurlarıyla da küresel sahnenin bir parçası olarak göstermeye çalışıyor. Elbette kültür ve sanatın bu şekilde dış politikada kullanımı Rusya’ya özgü değil; ABD’den Çin’e, Katar’dan Fransa’ya kadar pek çok ülke spor ve sanat etkinliklerini imaj yönetiminin parçası yapıyor. Ancak Rusya’yı farklı kılan, bunu giderek derinleşen bir Batı karşıtlığı zemininde, açık bir jeopolitik rekabetin parçası olarak yapması. İntervizyon, yalnızca uluslararası imajı düzeltme girişimi değil, aynı zamanda Batı kültürel hegemonyasına meydan okuma iddiası taşıyor. 

Tarihsel arka plan ve Sovyet nostaljisi 

İntervizyon’un kökenleri Sovyetler Birliği’ne uzanıyor. İlk kez 1963’te düzenlenen yarışma, Soğuk Savaş boyunca Sovyet blokunun kültürel diplomasisinin bir parçasıydı. 1970’lerde düzenli hale gelen yarışma, Batı’nın Eurovizyon’una alternatif olarak sahneye çıkmıştı. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Rusya, Batı ile yakınlaşma stratejisinin bir parçası olarak 1994’te Eurovizyon’a katıldı. 2022’deki Ukrayna işgaline kadar Rusya bu yarışmanın aktif bir parçasıydı. Hatta 2008’de Dima Bilan birincilik kazanmış, 2003’te ise lezbiyen imajıyla tanınan T.A.T.u. grubu sahneye çıkarak büyük tartışma yaratmıştı. O dönemde Rusya, Avrupa pop kültürüne eklemlenmeye çalışırken LGBT imgesini bile stratejik bir araç olarak kullanıyordu. Bugün ise aynı Rusya, Eurovizyon’u “yozlaşmış” ve “LGBT yanlısı” olmakla eleştiriyor; İntervizyon üzerinden geleneksel değerleri ve muhafazakâr bir kültürel yaklaşımı öne çıkarıyor. 

Ukrayna işgalinden sonraki ilk Eurovizyon’da ise bambaşka bir tablo ortaya çıktı. 2022’de Ukrayna’yı temsil eden Kalush Orchestra, Stefania adlı şarkıyla birinci oldu. Halk oylamasında Ukrayna’ya verilen rekor destek, Avrupa kamuoyunun dayanışma duygusunu sahneye taşıdı. Aynı yıl Rusya yarışmadan çıkarıldı. Bu bağlamda İntervizyon’un 2025’te Putin’in kararnamesiyle yeniden başlatılması bu dışlanmışlığa verilen bir cevap olarak görülebilir. Ancak İntervizyon sadece bir müzik festivali değil, aynı zamanda Sovyet nostaljisinin yeniden üretimine dair kültürel bir araç. Trump ile Putin’in 15 Ağustos 2025’te Alaska’da yaptığı görüşmede Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un üzerinde “SSCB” yazılı kıyafetle poz vermesi, bu nostaljik göndermenin güncel bir sembolü olmuştu.  

Katılımcılar: SSCB mirası, BRICS ve Küresel Güney 

Bu yılki yarışmaya 22 ülke katıldı. Eski Sovyet coğrafyasından Belarus, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan sahnedeyken, dikkat çekici şekilde Brezilya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS ülkelerinin tamamı da yer aldı. Ortadoğu’dan Mısır, Katar, Suudi Arabistan ve BAE; Latin Amerika’dan Küba, Venezuela ve Kolombiya; Afrika’dan Etiyopya, Kenya ve Madagaskar; Asya’dan ise Vietnam sahneye çıktı. Balkanlar’dan Sırbistan’ın katılımı da kayda değerdi zira Sırbistan aynı zamanda Eurovizyon’a katılan bir ülke.  

Bu tablo, İntervizyon’un yalnızca Rusya’nın eski nüfuz alanıyla sınırlı kalmadığını, Küresel Güney’e doğru bir açılım stratejisi taşıdığını gösteriyor. Bu ülkelerin sahneye çıkışını Rusya’ya koşulsuz destek olarak görmek doğru değil. Çoğu Ukrayna’nın egemenliğini tanıyor; ancak Batı’nın yaptırım politikalarına mesafeli duruyor. Moskova açısından mesele, bu ülkelerin Rusya’ya bağımlı hale gelmesi değil, Batı’ya duydukları tarihsel güvensizlik ve tarafsızlık eğilimlerini kendi lehine kullanabilmek. İntervizyon aracılığıyla verilen mesaj açık: “Batı’ya katılmak zorunda değilsiniz, bizimle alternatif bir kültürel sahne kurabilirsiniz.” 

Eurovizyon ile kıyas: birliğin gölgesinde ayrışmalar 

Eurovizyon, 1956’da Avrupa’da televizyon yayınlarını test etmek ve entegrasyonu teşvik etmek amacıyla kuruldu. Sloganı bugün “United by Music” (Müzikle Birleşiyoruz). Aslında yarışma her zaman politikti; Soğuk Savaş döneminde de Balkan savaşlarında da sahneye siyaset sinmişti. 

Son yıllarda iki tartışma öne çıkıyor. Birincisi, aşırı gösterişli (kitsch) ve cinselliğe vurgu yapan performanslar ile LGBT+ dostu kimlik üzerinden yaşanan kültürel kutuplaşmalar. Türkiye’nin Eurovizyon’dan çekilmesinin ardında da bu rahatsızlıkların olduğu sıkça dile getiriliyor. İkincisi ise İsrail’in katılımı üzerinden yaşanan kriz. İspanya, İrlanda ve Hollanda gibi bazı ülkeler 2026’da yapılacak yarışmaya İsrail’in katılması halinde boykot tehdidinde bulunurken, Almanya ve ev sahibi Avusturya gibi ülkeler ise İsrail dışlanırsa kendilerinin de çekileceğini açıkladı. Moskova açısından bu parçalanmış görüntü bulunmaz bir fırsat. Avrupa kültürel kimlik tartışmalarıyla meşgulken, Moskova Intervizyon’u “uyum” ve “geleneksel değerler” sahnesi olarak sunarak kendi kültürel modelini öne çıkarıyor.  

İntervizyon yalnızca jeopolitik bir meydan okuma değil, aynı zamanda Batı’nın değerlerine karşı muhafazakâr bir alternatif olarak kurgulanıyor. Yarışmada katılımcıların kendi dillerinde şarkı söylemeleri, geleneksel motiflerin öne çıkarılması, folklorik giysi tercihleri ve aile ile maneviyat vurgularının sıkça işlenmesi bu stratejinin parçası. Eurovizyon’da giderek artan İngilizce kullanımının aksine İntervizyon’da tüm katılımcılar kendi dillerinde şarkı söyledi. Sunuculuk dört kişiye paylaştırıldı: Hintli bir kadın, Çinli bir erkek, Rus bir kadın ve Rus bir erkek. Programın Rusça, Çince ve İngilizce (Hintli sunucu tarafından) sunulması farklı kültürlere ve mümkün olan en geniş kitleye ulaşma hedefini açıkça ortaya koyuyordu. 

Putin’in açılış mesajında kullandığı “Biz kendi geleneklerimizi yüceltiyor, diğer halkların geleneklerine de saygı gösteriyoruz” ifadesinin geleneksel değerlere olan vurguyu pekiştirdiğini söyleyebiliriz. Elbette bir devlet başkanının bir müzik yarışmasında açılış konuşması yapması yarışmaya başlı başına siyasetin gölgesini düşürüyor. Yarışmanın ilerleyen saatlerinde sahneye çıkan Sergey Lavrov da İntervizyon’u apolitik bir etkinlik olarak sunmaya çalıştı. Ancak tam da bu sözler, yarışmanın ne kadar politik bir zeminde kurgulandığını gözler önüne seriyor. 

Bu yarışma yalnızca dış dünyaya değil, iç kamuoyuna da mesaj taşıyor. Moskova, İntervizyon aracılığıyla Rus halkına “her şey yolunda, dünyada hâlâ sahnedeyiz” mesajını veriyor. Ukrayna’daki savaş, uluslararası yaptırımlar ve Batı’nın izolasyon girişimlerine rağmen ülke içinde normalleşme algısı yaratılmaya çalışılıyor. 

Yarışmanın sonucunda jüriden en yüksek puanı Vietnam aldı. Rusya’yı temsil eden Yaroslav Dronov (sahne adıyla Shaman) ise jüriye kendi performansını değerlendirmemeleri çağrısında bulundu. “Rusya zaten kazandı” diyerek, asıl zaferin farklı ülkeleri Moskova’da bir araya getirmek olduğunu vurguladı. Bu tutum, İntervizyon’un yalnızca bir şarkı yarışması değil, Rusya’nın kültürel diplomasi stratejisinin sembolik bir vitrini olduğunu bir kez daha ortaya koydu. 

Sonuç 

Intervizyon’u yalnızca bir şarkı yarışması ya da müzik festivali olarak görmek yanıltıcı olur. Bu organizasyon, Rusya’nın hibrit savaş stratejisinin kültürel yüzü. Avrupa’da değerler üzerinden derinleşen tartışmalar ve Eurovizyon’un giderek daha politize hale gelmesi, Moskova’ya kendi kültürel anlatısını sahneye taşıma fırsatı sunuyor. Intervizyon, SSCB nostaljisini yeniden üretirken Küresel Güney’deki Batı karşıtı duygulara sesleniyor ve böylece yeni bir kültürel blok inşa etmeyi hedefliyor. 

2025’te Moskova’da açılan bu sahne, Rusya’nın yalnızca askeri ve siyasi değil, kültürel düzeyde de “alternatif bir dünya düzeni” kurma iddiasının en görünür örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Ancak tüm bu şatafatlı görsellik ve “dayanışma” söyleminin arka planında Ukrayna’daki savaş, uluslararası yaptırımlar ve Batı ile derinleşen gerilim gerçeği değişmiyor. İntervizyon’un ışıkları altında verilen normallik mesajı, aynı zamanda bu çatışmalı gerçekliğin üzerini örtme çabası olarak da okunabilir. 

Rabia Karakaya Polat

Işık Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde siyaset bilimi profesörüdür. Ayrıca Warwick Üniversitesi İleri Araştırmalar Enstitüsü’nde misafir profesör olarak görev yapmaktadır (2023-2024). Daha önce Essex Üniversitesi İdeoloji ve Söylem Analizi Merkezi’nde uluslararası misafir araştırmacı olarak bulundu (2017-2018). Araştırmaları, Işık Üniversitesi Araştırma Fonu, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (Tübitak) ve British Academy gibi çeşitli kaynaklardan fon aldı. Son yıllardaki araştırmaları göç söylemleri ve göç politikalarına odaklanmaktadır. Journal of Refugee Studies, Security Dialogue, Critical Discourse Studies, Local Government Studies, Parliamentary Affairs gibi pek çok dergide makaleleri yayınlanmıştır.

X @rabiakarakaya77

Bu yazıya atıf için: Rabia Karakaya Polat, "İntervizyon: Hibrit Savaşın Gölgesinde Bir Şarkı Yarışması – Rabia Karakaya Polat" Global Panorama, Çevrimiçi Yayın, 14 Ekim 2025, https://www.globalpanorama.org/2025/10/intervizyon-hibrit-savasin-golgesinde-bir-sarki-yarismasi-rabia-karakaya-polat/

Bülten Aboneliği

Sosyal Medyada Paylaşın

PDF Kaydedin / Çıktı Alın

Editörün Seçtikleri

Copyright @ 2025 Global Academy. Design & Development brain.work

Çevrimiçi olarak yayımlanan yazıların tüm telif hakları Panorama dergisine aittir. Aksi belirtilmediği sürece, yayımlanan yazılarda belirtilen görüşler yalnızca yazarına / yazarlarına aittir. UİK, Global Akademi, Panorama Yayın Kurulu ile editörleri ve diğer yazarları bağlamaz.

Bülten Aboneliği

Güncellemelerden haberdar olmak için bültenimize abone olun.